2008-2009 8.sınıf Türkçe 1.dönem 2.yazılı soruları

Yeni müfredata uygun olarak hazırlanmıştır.
İndirmek için BURAYA TIKLAYINIZ!

2008-2009 7.sınıf Türkçe 1.dönem 2.yazılı soruları

Yeni müfredata uygun olarak hazırlanmıştır.
İndirmek için BURAYA TIKLAYINIZ!

2008-2009 6.sınıf Türkçe 1.dönem 2.yazılı soruları

Yeni müfredata uygun olarak hazırlanmıştır.
İndirmek için BURAYA TIKLAYINIZ!


Ünlü bir devlet adamının dediği gibi “Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır.”

13 BİN SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN BUGÜN ATANDI

Atama sonuçlarını öğrenmek için tıklayınız!

Milli Eğitim Bakanlığı, geneli doğu illerine olmak üzere bugün 13 bin sözleşmeli öğretmenin atamasını bugün yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı, resmî eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli olarak istihdam edilmek üzere 13 bin öğretmen atamasını bugün yaptı.

ATANANLAR 14 KASIM’DA ÖĞRETMENLİĞE BAŞLAYACAK
Görevlendirilenler, 14 Kasım 2008 tarihinden itibaren görevlendirildikleri il Millî Eğitim Müdürlüklerine, kılavuzda istenilen belgelerle birlikte bizzat başvurarak göreve başlayacaklar. En fazla atama 3 bin 696 öğretmenle sınıf öğretmenliğinde olurken, İngilizce için bin 396, Türk Dili ve Edebiyatı için 731, İlköğretim Matematik Öğretmenliği için ise 700 kontenjan belirlendi. Sözleşmeli öğretmenlerin büyük çoğunluğunun ataması ise halen bulunan açığı kapatmak amacıyla doğu ve güneydoğu bölgelerine yapıldı.

ALAN TABAN PUAN KONTENJAN
Acil Tıp Teknisyenliği 50 13
Ahşap Teknolojisi-1 80 13
Anestezi 50 1
Beden Eğitimi 70 258
Bilişim Teknolojileri 60 307
Biyoloji 80 176
Büro Yönetimi ve Sekret. 75 3
Coğrafya 70 308
Çevre Sağlığı 70 1
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi 60 119
Din Kültürü ve Ahlak Bil. 50 400
Diş Protez 45 1
El Sanatları Teknolojisi-1 65 1
Elektrik-Elektronik Tek.-1 85 30
Felsefe 75 141
Fen ve Teknoloji/Fen Bilg. 85 783
Fizik 85 164
Giyim Üretim Teknolojisi 80 8
Görme Engelliler Sınıfı Öğ 50 2
Güzellik ve Saç Bakım Hiz. 55 12
İ.H.L. Meslek Dersleri 50 71
İHL Meslek Dersleri Arapça 50 9
İlköğretim Matematik Öğ. 80 700
İngilizce 65 1.396
İnşaat Teknolojisi-1 70 6
İşitme Engelliler S. Öğr. 60 5
Kimya 80 170
Kuyumculuk Teknolojisi 50 2
Laboratuvar 50 9
Makine Teknolojisi-1 70 6
Matematik 80 640
Medikal Bakım 55 10
Metal Teknolojisi 70 9
Motorlu Araçlar Tek. 75 2
Muhasebe ve Finansman 80 34
Müzik 50 163
Okul Öncesi Öğretmenliği 70 530
Pazarlama ve Perakende 80 1
Rehber Öğretmen 50 450
Resim İş/Resim/Görsel San. 65 100
Sınıf Öğretmenliği 75 3.696
Sosyal Bilgiler 80 449
Tarih 80 239
Teknoloji ve Tasarım 50 199
Tesisat Tek. ve İklim. 75 6
Tıbbî Sekreterlik 75 5
Toplum Sağlığı 70 1
Türk Dili ve Ed./Dil ve An.60 731
Türkçe 80 521
Veteriner Sağlık 50 1
Yiyecek İçecek Hizmetleri 70 8
Zihin Engelliler Sınıfı Ö. 50 90
TOPLAM -- 13.000


Kaynak: Milliyet

Türkçemizi Yüceltmek



Dilin önemi konusunda çok şey söylenir. Bahsettiğimiz konu, ülkeler arasında var olan, dili ve kültürü bozmaya yönelik olarak yürütülen ruhbilimsel savaştır. Türkçe güçlü bir dildir, bu gücünü yok etmek üzere Türkçeye bilerek veya bilinmeyerek saldırılar düzenlenmektedir. Bu saldırıların etkisiz hale getirilmesi ise hayati önem taşımaktadır.
Türkçe güçlü bir dildir savının içeriği nedir? Öncelikle Türkçe matematiksel ifadelere çevrilebilecek kurallarla tanımlanabildiğinden gerçek bir bilim dilidir(hâlbuki İngilizce böyle değildir). Belirli ekler ve belirli seslerle, belirli anlamlarda kelimeler türetilebilmektedir. Hatta kelime türetme ve kök bulmaya yönelik hazırlanmış bilgisayar programları, Türkçenin bu özeliklere sahip yegâne dil olduğunu kanıtlar. Ayrıca Türkçenin var olan ses uyumu, tutarlılığı ve sesçil olması ona güzel bir tını verir, anlaşılırlığını ve öğrenilebilirliğini kolaylaştırır. Bununla beraber Türkçesi olduğu halde dilimize girmiş yabancı kelimeler; kavram yanılsamasına sebep olmakta, Türkçe kelimelerin kafamızda uyandırdığı ön imgeleri uyandıramayarak, ayrıca ezberlenmesi gereken kelimeler durumuna düşmektedir. Söz gelimi konu hakkında bilgisi olmayan bir öğrenciye “termodinamik” dediğinizde hiç bir ön anlam kafasında uyanmayacak, ama “ısıl devinim” dediğinizde ısıl bir döngüden söz edildiği düşüncesi kafasında uyanacaktır, bu ön imge ile konu çok daha iyi bir şekilde anlaşılacaktır. Hâlihazırda Türkçe büyük bir savaş vermektedir. Bu savaş çok yönlüdür. Ama önce tarihteki dil ve kültür katliamlarına bakalım. Roma İmparatorluğu savaşarak elde edemediği yerlerin kültürünü dolayısıyla dilini bozarak asimile eder, böylece kendi benliğini koruyamayan bireyleri, kolayca buyruğu altına alırdı. Aynı şekilde, bunu örnek alan 19. yüzyılın süper gücü İngiltere de, İrlanda’nın resmi dilini İngilizceye çevirterek bu ulusta İrlanda dili “Gaelik” i bilenlerin sayısını yarım asırda %30’lara düşürmüş, İrlanda ulusunu yok olma noktasına getirmişti. Benzer şekilde çağımızın süper güçleri ve tüketici toplum kültürü hastalığını yayarak diğer kültürleri yok etmek isteyenler de gözünü güçlenmesinden korktukları Türkiye’ye çevirmişlerdir. Türkiye’de eğitimin çok güçlü olduğu 1950’lerde yabancı dille eğitimin yaygınlaşmasıyla eğitim, büyük bir gerileme kat etmiştir. Türkçe yapıldığı sanılan üniversite eğitimi bile aslında “stabilite”, “reaksiyon” gibi anlaşılması zor yabancı kelimelerle yapılmıştır. Doğrudan eğitimi İngilizce olan kurumlarda ise söyledikleri anlaşılmayan ve söylediklerini anlayamayan insanlar yetişmiştir. Ne yazık ki ileriye gitmenin her şeyi taklit etmek olarak algılanması, doktorların ve mühendislerin yaptığı gibi anlaşılmaz kelimelerle konuşmanın marifet ve üstünlük sayılması, tüketim kültürü temsilcileri tarafından kullanılmış; değerlerimiz ve düşünce üretimimiz yok edilegelmiştir. Bu da bizi köleleşmeye doğru hızla sürüklemekte ve millet olarak aramızdaki iletişim bağını da zayıflattığından insanlıktan uzak bir toplum haline getirmektedir. Türkçenin korunması ise yukarıdaki durumların gerçekleşmemesinin yanında, Türkçenin ve Türk kültürünün sahip olduğu insani duygu ve kavramların yaşatılması açısından önemlidir. Mesela İngilizcede “gönül” kelimesi yoktur, “aşk” kelimesinin dilimizde “cinsel çekim” anlamına gelmemesi de diğer bir örnektir. Türkçe, Türk insanının ihtiyaçları doğrultusunda işlenerek bilime yön verir; varlıklar ve kavramlar zaten Türkçe düşünüldüğünden, Türkçe olduğu haliyle var olduğundan bilim ve sanat ilerler.
Sonuç olarak üretebilen, düşünebilen özgür yarınlar ancak Türkçenin yaşatılması sayesinde ortaya çıkabilir. Türkçe eğitim almış, kimliğini unutmamış bilim dünyasında sayısız başarılar kazanmış, dünyanın en genç profesörü, Türkiye Cumhuriyeti Profesörü gibi unvanları alan tek kişi olmasının yanında sayısız devlet nişanı almış bir kişi olan Türk Aynştaynı Oktay Sinanoğlu buna örnek gösterilebilir. Kimya, biyoloji, matematik ve fizik alanlarında devrim yaratmış çalışmalarını Türkçe bilime sahip çıkmasıyla gerçekleştirebildiğini belirtmekle Atatürk’ün bıraktığı mirasa sahip çıkmaktadır.